Uzun Bir Yolun En Uzun Kestirmesi Bir Nevi
Fikre duran bir zehir, seni getirdi bugün
ve dün unutulası...
Üzgün bir kız çocuğu kadar yaralı.
Çıkar yol bildiğim sen de yoksun.
Haliyle bedenim ruhumdan yoksun.
Gün doğar elbet diyen bir ben,
şükre,tevekküle yüz çevirmeden,
susar naçizane;
elbet yeniden doğar gün diye...
Ne hallere tercüme oldu bu dil,
ne geceleri kavusturdu güne,
ne gözleri yaşlardan kurtardı da;
lal misali susakaldı sana...
Fikre bulaşalı zehir bugün,
bir yola koyuldu bu beden pervasızca...
Elbet vardı bir tarifi;
uzun bir yolun en uzun kestirmesi bir nevi..
Elbet vardı bir tarifi; uzun bir yolun en uzun kestirmesi bir nevi..
güzel yorumdu. sevgiler
yaşlanmış ölüm anına gelmiş bir piri faniye dedilerki ey dede şu uzun ömür nasıl keçti cevabı sadece gözünü açıp kapası oldu ve yinede ordaki pek az kişi anladı cevabın göz açıp kapayıncaya kadar olduğunu :)) şiirin güzel üstad uzun bir meselenin en kestirmesi tevekkül gibi tebrikler devamını diler sygılarımı sunarım
Uzandım içime Bir yar kenarındayım Ulaşmak ister miyim Bir yeşil vadi, Kenarında binbir renkli çiçekler açmış Yol uzun, Uçurum kısa Yaşamak sesizce Sensizlikte damla damla süzmek anı, Bir dolaşıp bir çözülmek Vardıkça uzaklaşan güneş batığı çizgi.
Kızıl gün ışıklarının taradığı Tel tel ayrılan Titrek ellerimin arasından kayan Bir demet ipek saçların Dokunmak uzak, konuşmak yasak Çıktım sevmenin zirvesinden kopardım kendimi Düş yakamdan Konuşma, dilin anlatmaz seni bana Ben sustukça gözlerin konuşur ya İstemem artık ses Dalmışım aşkın en ucuna Bitmeyen bir kaynak Susadım aşkına , ama içemem İçersem kananamam, tuzlu okyanusuna.
Yüreğinize sağlık,çok güzel 👍👍👍 ,sevgi ve selamalrımla.Esen kalın...