Uzun Susacağım
Uzun susacağım
çünkü duyduğun o ilk cümlenin üzerine
ekleyebileceğim söz yok heybemde sana' İlker PAMUKÇU
İlkinde; bir sabah İstanbul'dan koyulup yola
Çin'e varmıştı ya, topal minik bir karınca
Hatırla!
Kabil gömmemişti Habil'i daha toprağa
kurbanlarını sunmamışlardı ya hani
henüz yüce Yaradan'a
Nuh gemisini tamamlamamıştı
Dokuz yüz kırk sekiz yaşındaydı ya daha
Bir çift ceylan yoldaş değildi henüz
Krallığını sürmekte olan güçlü aslana
Unutma!
Firavun yeni doğan masumları katlediyorken hâlâ
Nil kan kızılı akmamıştı sabaha
Ufak bir çocuktu hani
O'nu imana davet etmemişti henüz Hz. Musa
Cebrail gelmemişti Lokman'a
Savrulmamıştı kara kaplı defterin yaprakları sulara
Hatırla!
Babası Yesügey, göçebe hayatı sürüyordu
Annesi Helen'den doğmamıştı
Cengiz Han daha
Büyük savaşlara gebeydi
Asya o zamanlarda
Akşemsettin, Hacı Bayram Veli'den ders almamıştı henüz
Ve yürümemişlerdi o şanlı orduyla
Talebesi Fatih Sultan Mehmet Konstantiniyye surlarına
Uzun susacağım
Bu defa Arz ile arş'ın dürüleceği güne şahitlik ederken insan
Duyacaksın yeniden sözlerimi
İhtimal unutmuş olacaksın
Çok öncesinden aşina olduğun sesimi
İşte tam da o zaman
Anımsa
Sana ilk söylediğim cümleyi
SENİ ÇOK SEVİYORUM, SEVECEĞİM ÖMRÜM OLDUKÇA
İLKER PAMUKÇU-
Nisan- İki Bin On bİr
tebrikler "şiir işçisi" ne güzel yorumlamış şair kendini bu kelimeyi çok beğendim
ayrıca bu güzel şiire geç kalmışım affola
yüreğinize ve kaleminize saygıyla...
yürekten kutlarım
👑
Teşekkür ederim sevgili kardeşim..
yüreğine kalemine sağlık abim
👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👧