Vagon İçinde Ömür
Bir tren vagonunda unutmuştum özgürlüğümü
Nereye yol aldığını bilmiyordu ömrüm
Kolu kanadı kırılmış bir koltuktaydım sanki
Şehirler eksildikçe sanki yalın ayak dolanıyordum dünyayı
Sebepsiz zenginleşmelere mağdurdu yüreğim
Körpe karanlıkların ardından doğacak ümidindeydim güneşin
Bugünün yok, yarınım yok sabah ezanıylaydı demlenişim
Bu tren yorgun yolu yordamı yok, yol vereni yok
Kırık dökük pencereden yüreğimin içine değer güneşim
O ışıkla temizlenir ancak ve ancak yüreğim
Poyraz rüzgarlar temizler yıllardır biriken göz çapaklarımı
Acım derin, derdim derin; içimi çekerim derin derin
Tren rayları döve döve türkü söylerdi
Uzun hava misali derdini dökerdi
Uzun uzun dökülen benim, bedenim
Yıkık dökük vagon köşesinde yıpranıyordu aciz bedenim
Selam söylesem arada pencereye konan kuştan;
Sevenim yok, sevdiklerim yok kimselerim yok
Derdimi döksem kâğıtlara gözyaşlarımla silsem yanlışları
Onu yazacak ellerim yok, kâğıt yok, kalem yok, zaman yok
Çocukluğumu, gençliğimi gülüşlerimi çalmış bu vagon
Hapsetmiş ömrümü, geleceğin ardından kapılar kapanık
Otururum kırık pencerenin önünde ayaz içime içime işler
Aklım, kalbim, dilim hep sancıdan acı içinde iki büklüm inler
Nereye gidiyorsun bilmem ve sormam sana tren
Ne söylesem yalnızlık ötesinde geçer gecem
Susuyorum kendimce, dudaklarım kurumuş
Hızını kesme sakın sana çok görmüyorum
Ama ikimize de son durak toprak bunu bilesin..
25.03.2013 12.55