Vakit Kızıl Bir Yalnızlık
Vakit tan yeriydi
Koyu bir gecenin hükmü verilmişti avuçlarıma
Kızıl bir gün başlamadan
Demliyordum gözlerimde akşamdan kalma hüzünleri
İçtikçe karanlığın ağlak seslerini yudum yudum
Tükeniyordu yırtılan sessizlik
Karartılmış sözcüklerin tüm özneleri düşüyordu güneşin rahmine
Evet
Kızıl bir yalnızlık doğuyordu ,vakit tan yeriydi oysa
Deniz hırçınlığına küsmüş
Martılar kıyıdaki nöbetsiz zamana
Yorgun bir balıkçı ağ örüyordu nasırlı elleriyle
Sakalında acılar asılıydı.
Dudaklarında gizlediği sigarada bir nefes huzur
Güneş yutuyordu karanlığı
Kırılıyordu tan yerinin gri yalnızlığı
Yüzümde sabah melteminin sessiz öpüşleri
Dilimde serseri sözcükler
Tüm ihtişamıyla kızıl bir yalnızlık sarıyordu varsayılan hayatı
Deniz kenarında bir bank köşesinde
Demli bir çay oluyordu düşlerim
Dudaklarımda sevinçlerini kaybetmiş hayaller
Kurak bir mevsim tadında
Senli bir sensizlik makamındayım
Gözyaşlarımı sürgün ediyorsun avuçlarının kar beyazından
Sesimi döküyorsun
Ben güneşe küserken sen güne hüküm sürüyorsun
Vakit kızıl bir yalnızlık
Duyduğum tüm sesler çırılçıplak,anlamsız
Tuhaf bir direniş var bileklerime takılan intiharda
Kirpiklerimde uykusuzluk
Gözlerim kan doğruyor ekmeğime
Düşe düşürüyorum bakışlarımdaki yorgunluğun kaderini
Manasız bir nefeste tüketiyorum
Yaşamadığım yaşların hikayesini
Parmak uçlarımda yaşıyor umudum
Bu yüzden yazıyor kalem sensizliğin tarifini
Beyaz bir sayfaya
Hadi şair hükmet ayaklarına
Terk et içindeki öfkenin satır başlarını
Tut mavi bir huzuru ellerinden
Dön yüzünü karanlığın ürküten melodisinden
Bak güneş gülümsüyor ıssız zamanlara
Bir karanfil al eline
As rüzgarın dağılan saçlarına
Selam olsun
Düşür kimliğinde gizlenen acıya tutsak misafiri
Geceyi aşkla kucakla örneğin
Dök dilindeki sancıyı
Vakit gün batımıydı
Deniz yutuyordu güneşin ihtişamını
Bıyıkları tütün sarısı balıkçı ağını topluyordu iki büklüm
Elleri hala nasırlıydı
Acısı,huzuru kadardı oysa
Ve ben
Acılarımı gömüyordum mavi suların yosun tarlasına
Şimdi
Dilimde arsız sözcükler büyüyordu acıtanın gözbebeklerine
Kayıp bir coğrafyanın
Sarı ikliminde kalsın hüzünlerin suya hasreti
Bir yeşil yaprak olurum aşk tadında
Gecenin hükmüne dem vurup
Tan yerinin sevdasına açarım yelkenimi
Hadi şair tut elini mavi gözlü hayatın
Vakit bir atımlık kalp zamanı
UĞUR YÜCE
Vakit tan yeriydi Koyu bir gecenin hükmü verilmişti avuçlarıma Kızıl bir gün başlamadan Demliyordum gözlerimde akşamdan kalma hüzünleri İçtikçe karanlığın ağlak seslerini yudum yudum Tükeniyordu yırtılan sessizlik Karartılmış sözcüklerin tüm özneleri düşüyordu güneşin rahmine😙😙
Şiirin ismi davetkar👍 birde buna ustanın kalemi eklenince ortaya okunası harika bir şiirin satır aralarında kaybolmaya geliyor😙 kaç kere okursanız okuyun bir yerlere muhakkak kendinizden bir paraca buluyorsunuz kutlarım üstat her zaman ki tadındaydı..👍👍😙
kızıl ise iyidir yalnizlik kizil gonca ise öpülür dudak içinden kizil geçiyorsa yaşanir hayat ve meydanlar: şehrin karakteridirler kizil iseler..
şiiri kutsadım şairi bana kizabilir )
Hadi şair tut elini mavi gözlü hayatın Vakit bir atımlık kalp zamanı
Bir atımlık bir zaman ama neler sığdırmayız ki biz o ana şair. Tebiklrimi bıraktım