Vâkt-i Vuslât
Dârüsselam bakışlı ağlar dilârâ ağlar ?
Büşrâ sunulacaktır vakt-i vuslat gelince
Vâv’ca, sâdık olanlar nûn’a gönlünü bağlar!
Yüsra’da yüsra saklı düşü düşler delince
Nokta-i süveyda’yı barındırın bedende
Sırda bin bir sır vardır giz gizlidir neden de
Zamanın sessizliği mahpustur sessizlikte
Leyla büker boynunu kays’ı diler yüceden
Sızıntıda sızıntı âh... var , kimsesizlikte
Kasvet hasrete eştir, gündüz uyur geceden
Uzat ’sen’, sol yanını solunu ben yarayım
Yarayım yâr göreyim yaranda yâr yarayım
Kâinat derinliği derinlikte kayboldum
Gözlerinin karası umut içinde umut
İlâhin emri ile kaderine kaydoldum
Şairin gözü yağmur kirpikleridir bulut
İz ararım yıllardır iz bırak iz yıllara
İzyılların aşk mührü vurulsun yüz yıllara
Fütâde... Efsûnlûğûn tehlikeli ihtirâs
İhtirasın düşünde hüsûfa küsûf neymiş
İncinirken umudum hicrân vedâsına hâs
Zifiri karanlığa meftûn nazarı değmiş.
’Sen’ ki busemde ateş bensin beden değilsin
Gözlerin huzurunda varsın dünya eğilsin
Vuslâtı kelam
Dârüsselam ...Cennet
İhtirâs ....Tutku
Fütâde ...Aşık düşkün tutkun
Küsûf...Güneş tutulması
Hüsûf ...Ay tutulması