Var Olmanın Sınırlarında ve Yine Yok Olmanın Ucunda Aşk
Gelsem yine,
gecebilir miyim gözlerinin icinden,
yoksa söyle,
kovdun mu beni kalbinin en derinliklerinden?
Dedik ki: gözlerden kalbe,
giden bir yol var,
dudaktan kalbe, yolunu bulan o saf duygudur ask.
Dediler ki: bir bembeyaz kar tanesi kadar masum,
bir bembeyaz yagmur damlasi kadar mazlum ask.
Fark edemediler ki, oysa ayni seyleri söylemistik esasinda.
Ve ben dedim ki:
"Var olmanin sinirlarinda ve yine yok olmanin ucunda ask."
Bir asik oldugum dua kadar özel ve zahmetli ve yine o dua kadar gerekli ask.
Var olmanin sinirlarinda,
ve yine, yine, yine yok olmanin ucunda ask.
Bir siirlik ask bu,
kalemimin ucundan satirlara dökülen,
yalanci asklarin menfaatleri icin acimasizca öldürülen,
simdi soruyor sana hayal meyal,
gerceklerin bu mazlum askin koynunda uyarken,
gecebilir miyim gözlerinin icinden?
Diyecek baska birsey kalmadigindan,
bu siirden anladigimiz su ki:
"Askin ömrü bir ömürlüktü özünde,
kelebek misali bir günlük degildi,
ama siz aski tükettiniz,
bu artik böyle degil mi? !"
Ve yine ben dedim ki:
Bir günlük asklara karsilik, o Zaman bu ask olsun bir siirlik.
Cünkü var olmanin sinirlarinda ve yok olmanin ucunda ASK.