Varlığını Giyindim
Başıboş bir ezgi gibisin kırlarda
Upuzun gözlerin ki, kahvesini almış
Örtünülür akşamın asmalarıyla;
Aynı soğuk ve yapışkan kahır yedeğine alır
Gözkapaklarımı indiririm laciverte
Dağlarımın berfin kokulu gürültüsüyle
Varlığını giyinirim gülüşümü ıslatırken deminle
Ve Gizemli saatlerde içimi doldurur güzelliğin
Dökülür sarımsı saçlarından yaldızlar
Çatlamış dudaklarından pembe bir sınır çizilir
Yıllardır silemediğim şarap lekesi gibi
Ruhum ruhun ötesine geçemez, masalımın prensesi..