Varma Üstüme

zindan dolusu kırıklığında hayalin
aklımın med cezir oyunlarında yaşanır karınca solukları
ağır aksak tövbeler düşer deftere
kuru derelerde alınırken günahı silen teyemmüm

toz toprak gün düşürür semaha
zincirlenmiş kuşlar tavaf ederken son kalıntısında o taş duvarın
yaslansam sırtım ağlar
dikilsem mecalim göç etmiş delikanlı düşler alıp terkisine

ey, artık gözlerimi kaçırdığım şehir varma üstüme
çal vapurlarını
izbe mendirekleri bırak
git

sönsün tüm kıvılcımlar
kandiller

ayın on dördü gibi yükselirken
denizin efkarı
ve ben boğarken tüm kadehleri, ömrümün kırsalında yürürken
çırılçıplak

içimde gömdüğüm harfleri tüküreyim
karmakarışık yüklemleri savurup rüzgara
tekil masallar anlatsın fikrim baş ucuma

sonu uyuyayım
başında hazanın
yapraklar örteyim üstüme, ıhlamur kokulu

sana kalsın
müzmin baharlar
gölgem kalırken kaldırımlılarında
ve uzaklaşırken sesim
ışık hızında

avuçlarımda söylediğin türküleri unut artık
kelebek ömrü kadarmış meğer
meğer tüm ezgiler ...


- şimdi
bildiğim bir yol var
sarkık geçitlerden yürürken başımı vurmadan

boyumdan küçük hayaller sırtlanıp
küfelik yorgunluğum yaslanırken yamaçlara

suyu göçmüş dereden teyemmümlerken ellerimi
ellerimi çekince senden
senden gidince ve ben gidince benden

bırakıp uğultuları
çirkefin anadiline -

15 Haziran 2015 942 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar