Varoluşçuluk Seansı 1 Başlangıç
"Ve bir dalga gibi gelip geçiciydi
Karanlıkta ağırladığım kabuslar
Ve bir ömür kadar kısaydı
Ölümle göz göze gelmemiz "
Her şey durup dururken eskimiyormuş
Her şey durup dururken pas tutmuyormuş en ince yerinden
Meğerse eskiyen benmişim
Veya düşüncelerim...
Sonra yorgun düşüyordu lambalar
Daha çok erken...
Pes etmek istercesine
Sönüyorlardı yavaştan
Belki üşümek o kadar önemli değildi
Belki yıldızlara bakıp hayaller kurmak o kadar değersiz değildi
Belki de insanlara küsmek
Ya da kendinden kaçmaya çalışmaktı
Korktuğum tüm mesele
Boş verdim...
Ya da öyle olsun istedim
Ne de olsa artık
Geceler o kadar karanlık değildi
Kendimle yüzleşebilmem için...
Yorgunluk...
Bir yara gibi işliyorsun yüreğime
Sonra hafiften sızlatıyorsun bedenimi
Ve batan bir güneş gibi
Her şeyi arkanda bırakıp
Sessizce gidiyorsun benden uzaklara...
Ya da ben öyle hissediyorum
Ne de olsa göz kapaklarım çökünce
Islak kalmıyor yanaklarım
Olsun...
Sen yine de bekle beni merdivenlerde
Bakarsın uğrarım sana
Elimde bir demet solgun papatya
Bir de gözlerimdeki gülüşümle....
Of!
Nedir bu kendimden kaçışım
Hani bu kadar yorgun düşmezdim
Hani içimde yıkıntılar olmazdı
Meğerse ben sonbaharda unutmuşum
Bir çiçeğe sığdırdığım tüm anıları
Belki de kaybetmişim...
Bilemiyorum...
Bugünlerde gün batımı gibiyim
Hiç kimseye hiç bir şeye aldırmadan
Yaşayıp gidiyorum her zamanki gibi
Oysa içimdeki dağların arkasından
Sarı bir umut doğardı eskiden
Ardından uçuşurdu kuşlar
Ve bir perde gibi
Çekilirdi gözlerimin önünden
O dondurucu soğuklar...
"Ve bir dalga gibi gelip geçiciydi
Sayfalara sakladığım mutluluklar
Ve bir ömür kadar kısaydı
Dehlizdeki aydınlıkla karşılaşmamız"
Ne çok şey anlatıryor bize, bizlere ve insanlığa.. Ne çok şey anımsattı hayâta dair..
harikulâde bir şiir rüzgârı..
Ne güzel şiirler yazıyorlar ,
İmrenerek okuyorum
Kutlarım .