Vasiyet

Bu aynadaki ben miyim, bu
Buruşmuş eller, titreyen dizler
Benim mi ! yaşlandımm......
Yıllar benden gençliğimi, güzelliğimi aldı
Ama, kızamam ki ona
Kırılmaz, kızmaz mı bana! isyan edersem ona !
Aldıklarının yerine vermedi mi
Torunlar, çocuklar
Sevindirmedi mi o şeker gibi anlarıyla
Yaşlandım....
Artık o diri genç kız yerini tonton nineye bıraktı,
O parlayan gözler ölüm saatine takıldı
yaşlandım...
Çok sürmez, inerim o tek ayağımı soktuğum çukura
Kapanır gözlerim, ben de unutulur
Giderim !
Bu son günlerimi yaşarken, vasiyetimdir
İyi dinleyin !
Gözlerimi, güneşim doğuşunu görmeyen bir çocuğa verin,
Verin ki ölünceye kadar görsün doğuşları !
Kulaklarımı, kuş cıvıltılarını duymayan birine verin,
Verin ki duysun ömrünün sonuna kadar cıvıltıları !
Kalbimi, kendi kalbi kendine acı ve nefretten başka bir şey vermemiş olan birine verin,
Verin ki, öğrensin sevmeyi !

Eğer bir şeyler gömmeniz gerekirse illa
Hatalarımı, yalanlarımı, günahlarımı gömün !
Ve hatırlamak isterseniz beni
Yeni doğmuş bir bebeğin yüzüne bakın
Tertemiz kalbimle gülümseyeceğim yüzünüze ...
"Kusurlarımı örttüğünüz için minnettarım diyeceğim."
Huzurla dalacağım O
Son UYKUYA ...