Vasiyetimdir Tanrım
siz yaşamak deyince aklıma ölmek geliyor
her an her saniye ölmek
bu kavram çok sıkıcı
ta uzak memleketlerde bundan güzeli var
hem öyle ucuzundan değil
ama biliyorum
huzura ermek tanrım
işte bu çok yakışıklı
gecelerden gündüzlerden söz etmek değil maksat
daha dışarlarda daha derinlerde
bi yer varki kimse barınamaz
bi ses duysa insan
irkilir kılcallarına dek
yargunluk ve bitkinlikten daha mukaddes
gidilmemiş gurbetlerin hüznünden daha katı
bi tutunacak dal iyi kötü
mühim değil
ne olursa olsun
uzandığımız yerde kan çiçekleri
usandık besbelliki bu sersefil düzenden
kime dokunsak bi boşluk duvar
kimi sorsak evde yok
tüm kapılar zaruretten kapatılmış
çalmak ayıp
kırmak suç
emir var bekle
zaman zihnimizde sonuçsuz
fakat saatler iyi ayarlanmalı
tüm kapı zilleri güzelinden seçilmeli
voltajı yüksek tutulmalı yaşamak kaygısının
az ötede bi intihar çok komik
gurur ve kibir kelepçesinde bulanık zeka
aptallığın tarihi kadar yitik ve eski
düşünmek
bu kavram çok tehlikeli
öyleki
üstünkörü geçilmeli bütün insanlık
daha güzel yataklarda
daha derin uykular
daha derin kaplarda çeşit çeşit lütuflar
göstermelik mülkiyet çoğalsın yeter
oysa kimsenin bir önemi yok
kubbeyi aşınca yükselen sütün
mahyalar kayıp
asılı boşluk
bu daracık yerde ızdırap bitti
kendi coğrafyasında hiç olmamıştı bu kadar
tutunacak bir dal iyi kötü
mühim değil
bi kaç vakti çarçabuk tüketiriz
yetişir
insan nasılda sahtekar kendine karşı
muzaffer edamızın ardıyanı hezimet
surları yıkık bir şehir
ahali ölü
bi katliamın peşinde hiç sayılmış o şeyler
o tabloda herşey tamam
hiç birşey noksan koymamış kendini yalandan
yalnız şuurun sesi kısık
bu mu hakikat
ve çekil
ve kahrol
ve tüken artık sefalet
incinen düşlerimizde bile senindir hüküm
beynimizde kan nehirleri kurudu
donup kaldı bi duygusallık bendi üzre ruhumuz
kıvrandığımız ne varsa vakti ölümdür
vasiyetimdir tanrım
mezarımda menekşeler büyüsün
konuşurken ne söylesem kısıtlı
sükutumu anlayanlar bilirler
işte hemen şuracıkta kafdağı
çünkü bazı yokluklar varlığa sığmaz
erişemez bazı varlık yokluğa
ama yol aşırı bozuk değilse
saate birkaç yılla gidilir
en güzeli vakitleri cebinde taşımaktır
rahmetlinin köstekli saatini ben aldım
bi kutuya koyup sakladım onu gençlikten
biraz eskidiğimde her şey daha başka olur
lakin şimdi tutunacak bir dal
iyi kötü mühim değil
ertelemek için bu yüzyıllık pişmanlığı
gecikmiş anıları
kaybolmuş eşyaları
biraz utangaçlıkla etrafa bakmak
doğrusu utanmak bile değil
bi sancı hissetmek kaburgalarda
atomlarına dek her zerrede titremek
oysa kime ne yalnızlıklardan
bu kavram imanı gerektirir
dünya zindan.
bu sayfada tek bir boşluk yok
anlamak cürreti en tehlikeli nehirdir
mesai saatlerinde gaddarlığını dinç tut
hırsızlık yapacaksan
elinden geldiğince gülümse
eğer bir kalp çalacaksan onda da işe yarar
yani insan
aynı nehirde iki kere yıkanmaz
çünkü ayıptır
ilkinde bi cahilliktir olmuş der geçeriz
ikinciye uydular kameralar ne varsa öğrenmeli
kimyasalları arıtamadığını bilmeli
ama tarih tekerrürden ibarettir
bunda sorun yok
çünkü zulmün genleri
ezelidir kuvvetli
çekim yasası desek düpedüz mazlumlar zalim olur
zalimler yine zalim olur
ve çocuklar yine ortalığı dağıttınız
ama söyledim evde kimse yok
ışıklar kapalı
nükleer bombalar kurulacak
hayır hayır nükleer santraller kurulacak
bi kaç yüzyıla kalmaz bu sorunda aşılacak
ah tanrım
bunu neden daha önce düşündük
gülüşüm fazla mı usulsüz oldu
elbette ayık değilim
henüz barınacak bir yolsuzluğum yok
tutunacak bir dalımda yok üstelik
ne sorsalar
hiç bişey
okuldayken güzel kızlar görmüştüm ama
çoğu gülüşünden kaybetti afrodit'in tahtını
o kadar incelik
o nizam
o duruş
-emredersiniz komutanım -
yani çok kapitalistti çalışılmış bakışları
bütün suç ilgisizliğimin
zaman potansiyelini aştı
çarçabuk tükendi elde ne varsa
tanrım vergide eşitliği mi uyguluyorsun
adaletimi yoksa
ülkemizde vergide adalet var
mennunuz
birazcık trafikten şikayetimiz var
ama evimize varırsak güzel uyuruz
herşey yerine göre iyi nihayet
ama açık konuşalım
bu modern bir ölüm değil
ustaca işlenmiş bir cinayet .