Ve Akar

Ve akar
Yanak çukurlarından
Sen

Avuçlarıma
Bir içim

Islanırken
Dudaklarım sağanak
Kurak güzlerin ardından

Su yürür damarlarına iliklerin
Mayıs misali
Son kuş ötene kadar

Eskimiş şarkılar söylenir
Şarap misali
Dili buruklaştıran akşamlara inat



Öyle düşer
Lacivert zaman
Ay gölgesinde şehre

Gözleri yumuk öykülere gebeyken gece
Doğum sancılarında hüzün
Ağaç akıtırken yapraklarını

Islak kandiller yanar
Ezanlar susturan
Kapanırken minarelerin şerefeleri

Eksik bir tespihe dizilir
Sabır
Kehribar sarısı

Birikir imgeler
Solgun bir gamzede
Belki...


Ve akar
Yanak çukurlarından
Sen

Avuçlarıma
Bir içim