Ve Sana

zihnimin viran olmuş penceresinde
k'ördüğüm olan renklerin
yürek harı fırladı geceye
göğe salınan kuşların
kanatları y'andı uzun bir uykunun içinde
göğsümün ortasında
ceset tortusu
kefenliyorum cibiliyetsiz düşleri
sancılı cehennnemin içinde
v
e
ay düşer avuçlarıma
içimde ki ruhunu boğduğum yerde
Ve Sana Ve Sana zihnimin viran olmuş penceresinde k'ördüğüm olan renklerin yürek harı fırladı geceye göğe salınan kuşların kanatları y'andı uzun bir uykunun içinde
göğsümün ortasında ceset tortusu kefenliyorum cibiliyetsiz düşleri sancılı cehennnemin içinde
v e
ay düşer avuçlarıma içimde ki ruhunu boğduğum yerde Fatma Yiğit Berber Fatma Yiğit Berber 20 Mart 2024
—————
Kadavra Düşler
uzak, dilsiz kentlerde tenimde barbar haykırışlar ölü cesetler ülkesinde nikotin siyahlığında yamalı bir yürek geçmişi s e n
gırtlağımın kâf çekişlerinde içimde c e n i n prangaları sancılı bir gebelik k a n kaybetmelerimde cehennemim olur irin bağlamış damarlarımdan sökülürsün
dudağımda pıhtılaşmış şeddelerim sustu/lar ay düşer kestiğim bileklerimden kan yerine uzanırken şehrin kalıntı yüzüne uçurumları deviriyorum kanatlarımdan kanıyorsun dili kopmuş yarınları yırtarcasına seni içmiş m e n f u r bir çığlıkla parmak uçlarım rahleye dokunuyor
göğsümün iman tahtasında c e s e t t o r t u s u kefen olup örtüyorum yıldızları alnımda bir çentik tırnaklarımda neşter öfkelerim hastane koridorundan kaçıyorlar buz emmiş gecenin örtüsünü p a r ç a l a r c a s ı n a yıldızları kazıdım vaveylası l â l hücrelerinden
matem yaslarını tutuklu kalmış s ü b y a n aminlerimle azat ediyorum ıssız zindanlarda
dudakların mırıldanan cenaze senfonisi duvarlarım boyanmışken beyaz bir tabuta yüzüme göm yüzünü
kutsanmış bebekliğini çıkartırken sudan g e l aralık basmış boğazımdan iç son kez kendini eskimiş yaşımdan kanatlanır yokluğunun ç ı ğ yankısı
nefesim sonsuz uykusuna sızar kirpikleri arasından avuçlarım öper kazıdığım toprağı kusuyorum içimdeki r u h u n u ayaklarım çıplak defnederken kendimden s e n i uçuruma dikilmiş gölgemin ışığı öldü
perdelerini kapatıyor gece üzerime dolunayın sabrı taştı çekildi karanlığın üstünden rüzgâr esişlerini uykuya buladı bulutların damlalarını sırtladım gözlerimle ihanetle yırtılmış göğümden çekiliyorsun düşüyorum z e b a n i omuzundan düşlerim benden kaçarken seriliyorum tenhaya sinmiş atışımın s o l k ı r ı ğ ı n a
cibrîl gök kapısını çaldığında bekçi melek açar tövbelerim yedi katmanda yolculuğumun sensiz uyanışlarında usul usul kayarken ruhum narsist narkozla şırıngalanmış aklımın dokuzuncu hariciye koğuşunda satılmış teninin günahlarını toplayarak morg yemiş yüreğim k a d a v r a d ü ş l e r d e ö l ü r ü m
yirmidokuz aralıkonbir Tülay Lâl lösev
Benim şiirlerimden uzak dur ✋ Edebiyat Defterinde de bunu yapmıştın Bu son ikazım