ve Yalnızlık
Başında dolaşan kara bulutlara sebep
Çoğu zaman bir sigara eşliğinde h/iç çekişindir..
Evinde duymaya alışık olduğun ve artık duyamadığın o seslerdir
seni böyle bir çare ve ıssız bırakan...
Yazıldığı gibi anlatılamayan,
Okunduğu gibi ise hiç olmayan...
Ve yalnızlık;
aynalarda bakmak istemediğin yüzündeki o hüzün kadar..
...
Oysa şimdi sarıldığın diğer yanın değil
şu mürekkebe bulanmış kalemdir.
İçtiğin ab-ı hayat yerine bir kahve
Önüne serilen bir kağıt olur bir ömür yerine...
Önceleri duvarlara konuşursun,
sonra da kendinle,
evet delice..
üstelik cevap vermedikleri halde..
En son karalamaya başlarsın işte böyle..
Ve yalnızlık;
elindeki kalemin mürekkebi olacak göz yaşın kadar...
...
Evin sessizdir, telefonun sessiz..
İçinde fırtınalar kopuyordur oysa
Düşmüş suratında ki çizgiler
çöpe atılan eski hislerin kadardır
Saatler geçmek bilmez ve acımasızdır
Kapının zilinde hiç olmadığı kadar sükut..
Ve yalnızlık;
ayaklarının seni yatağa ulaştırabilme gücü kadar...
...
Yine uyanırsın elbet yeni bir güne,
Bir kahve ve bir sigara eşliğinde...
Artık terketmek istersin
bir zamanlar gelmek için can attığın o evi...
Dünya çok hızlı akıyordur ağır aksak attığın adımlara inat..
Ve yalnızlık;
tekrar o eve dönmeye yetecek gücünün kaldığı kadar...
...
Döndüğünde içini boğan bu evde,
Bu kimsesizliğin ne adı var ne çaresi...
Kabuslarla dolu uykuların da,
Her gün başa saran ve tekrar eden
korkunç bir senaryo gibi,
Üstüne üstüne gelen her şeyden biraz,
Onsuz Yaşamanın zorlukları ve bir ikaz!
Ve yalnızlık;
bir gün gelip de seni öldürebilme ihtimalinin olasılığı kadar...