Veba
Bir gün kainat dize gelecek aşkın önünde
huzurunda masum bir çocuk gibi dağıtacağım
denize inat dalgalı uzun saçlarımı
sen ise cenderede yalnızlık tencere de pilav üstü kuru
bana inat kestir gitsin hayata uzattığın saçlarını
ama kesinlikle ölümden tek söz etme
onun daha zamanı var çünkü ben henüz sana
istediğim güzellikte şiirler yazamadım
bu yokluk evinde cennet/cehennem telaşı
alı gülü moru bir cihan bir tohum bir atom yazmak
kara tahtalarda beyaz tebeşirleri yedi ömür
şiir bu hengamede çalı çırpı asıl meseleyi yazdırana sormalı
aklım uçmaya hazır kuş kanat manat gerekmez
bir gülüşlük zaman lazım şimdi bir müsamerelik izin
bizlere ölüm telaşede bir kucaklık sarılmak
öyle bir gülüşü vardı ki öyle bir hoş uyuyan yok
yürekte yokluk bir batın da bin doğuruyor
kızıyor okuyanlar ve Tanrı el çekiyor bu kızgınlıkla
el çekiyor her birimizden tek tek alın işte gerçek
sanki biz bir gül bahçesindeydik de
azgınlığımız yüzünden mi tarumar olduk
gece gündüz zaten bir zulmün bağrında soluyorduk
şavkı vurdu gözümüze aşkın şimdi el aman dedik
sildik geçmişi geleceği keşkesizliğe uyandık
anladık ki sonunda hayat
kırk bir yıllık zoraki yürek suistimalidir
Anlayana değil de anlamayana nedir asıl şair çokça tebriklerimle