Vebal
baştan yenileceğini sezdiği zaferlerin kahramanı
bir çırpıda biten leblebi tozlarının ve sakızların hayalcisi
kırılmış düdüklerde hasret üfleyen
ipini beline bağladığı kırık arabasıyla sokakta boynu bükük
babasını özleyen çocuk ürkekliğinde yüreğim
nasırlı adımlarla yürüdüğü sokakların
yosun parkelerinin arasından filizlenmiş
bir papatyayı son anda farkeden
sendeleyen,düşeyazan
ama çiçeği ezmeyen
çocuk çevikliğinde yüreğim
uzun ve ağdalı cümleler bilmeyen
bir ağaca çarptığında özür dileyen
çok seven kardan adam yapmayı kış ortasında
top oynamayı eksi otuz beşinde soğuğun
kana kana su içmeyi buz tutmuş çeşmelerden
ve tedirgin her türlü gecikmelerden
annesinin yüzüne sadık bir de verdiği söze
ağlarken gülümseyen bir çocuk erkekliğinde yüreğim
bir daha düşün istersen vebalini
bu kırdığın yüreğin
yok sayınca yok olmuyor acılar
kırlangıç uğultusu yüreğim
Farzımuhal
Zamanın elifinden kötü adamlara