Vedasızlık
Gidiyorken gülüşün anlayamadı
dalgalı saçlarıma düşen
yıldız parıltısı gözlerine inat
ruhumun tamamını istila eden
simsiyah hüzün bulutlarının
yağmurlar taşıdıklarını
gamzelerimden düşerken yollara
kurtulma hayalinde aşk bizden
ne söylesek anlamıyorlar
biliyorsun bildiğin hayata aykırı
zoraki düşler kurduran masallara
inandırıyor ama inanmıyorsun
sonrasında hoşuma gidiyor
kırlangıçların tek eşli olmaları
hayaller kurarken ruhumun
zembereğinin yayı kopuyor
o dakika topluyorum yüreğinden
bir araba dolusu hayal kırıklığımı
can çıkıyor ömrümüz bir kurşunluk
biliyorum en çok veda bekliyorsun
bedeli var şiirin sonsuzluğuna inat
aşk aşk diye haykırıp duran ruhumuz
kuş konmaz korkuluklarında can veriyor
haydi sen de mazide kal sevgili
gün olur aklına düşerse
erik ağacına asılmış heybesinde
serbest yazdığı şiirler dolu
şen şakrak bir şair düşün olur mu
veda kavuşulanlara edilir unutma
biz hiç kavuşamadık ki
İmkansıza elveda demiş eskiler. Kelimelere ağırlığını veren imkansızlığın bir vedası yokmuş evet maalesef. Kaleminize sağlık.