Vedaya Dört Kala
Vedaya dört kala gözlerim,
Hafif nemli
Ve ay parlaklığında damlar gözyaşım
İçimi titreten havanın
Sisli akşamına...
Bugün sevgilim yollar,
Karanlığı yırtıp getirir mi seni bana
Ya da alıp götürür mü beni
Ve içimdeki seni uzaklara...
Vedaya dört kala sevgilim,
Rüzgar sen kokuyor
Ve ben yüksek rakımlı bu yerde
Seni dolduruyorum ciğerlerime..
Sigaramı her içime çekişimde
Seni yakıyorum yüreğimde
Ziyan etmiyorum tek bir nefesi bile...
Vedaya dört kala ellerim,
Titriyor gecenin ayazında...
Isıtamaz başka hiç bir el tutuşması..
Oysa ellerin tutuştururdu ellerimi
Yangın yeriydi aşkımız...
Sislerin arasından sıyrılan ay ışığı
Senin yüzünün nurunu getirir bana
Faili siyah bir bulut, nurunun
Sanki diyor yeter...
Vedaya dört kala kalbim,
Senin ertesini bekliyor...
Sen benden kaçarken
Sana tutulmuş...