Vefa
Geri versin biri
Şu alacaklı olduğum yelkovan adımını
Geri versin biri
Zaman dan hesabımı ; adıma soracak
Geliversin biri...
Hangi vefaydı İstanbul'un gizemi
Şu topuklarımdaki mermi izi mi?
Yok be cancazim !
Bir bela olsaydı keşke vefa
Geçip giderdi
Yüreğimize değen o küçük bela
Hadi ölelim papatya
Girelim kefene
Hangi tastaki su
Yakışıyor görelim şu cesete
Buğday ile ekmek arası çile
Çile bülbülüm ,çile
Harcadığımız kırıntılar
Kaç kuşa rızık ,kaçına gebe
İnsanlık mı ? Sırada ki şarkıya gebe
Vazgeçelim cancağızım
Vazgeçelim harcamaktan kendimizi
Ömür ecel ile nişanlı
Düğün davetiyesi
Sosyal medyada aşifte
Öyle ya bu işler
Dünün serdarı ,akıncısı
Bu günün yağmacısı
Hangi fetih bu uçlarda
Bayrak kimin , sancak kimin
Bi sus...
Bi durul
İnsana vefa , insandan ziyade
Bi durul
Yok işte sana dönen
Yok işte elinde annenin sıcak bazlaması
Üzerine çalacağın salça , tereyağı,pul biber
Yok be gülüm
Herkes kendinden bi' haber
Döküp tablasına hayatın külünü
Biraz daha efkar
Biraz daha iç çekişi
Bize miras kalan
Kimsesiz bir yavru gibi
İlk önüne gelen şefkatin
Kucağında ağlamak
Bize düşen
Bu arada şiir neydi ?
Vefa
İşte o bir İstanbul semti
Birazda boza sanki
Kış mevsimi
Tarçın eşliğinde
Bardakta sıvı kıvamında
Boşver
Hayat gaddar
Vefa dediğin şeyi bilmiyor
İyisi mi sen
Karşılık beklediğin ne varsa , unut
Ama şu dostlar
Ahhhh ! şu dostlar
Hani sesi ,sohbeti gelmiyor ya
Hani haber gelmiyor ya
Yakılan şu türkü düşüyor aklıma
"Haber gelmiyor yardan
Belli beni sevmiyor artık"
Yara/de dosta da diyecek bir şey yok
Vefa boza markası olmuş
Bilen çok hisseden yok