Velhasıl Matemdeyim
Bugün bir başkayım be babam...
Hüznüm başımdan aşkın,
Tepeden tırnağa acz içinde,.
Tıpkı, karanlık bir mahzende,
Tıpkı, kopan bir aysberg'im,
Sorma!
Yorgun barajlar gibi susuz,
Yaşlı gözler gibi fersizim.
Bildiğin gibi değil.
Öyle şaşkın bakma ne olur.
Sessizce, kum gibi dağılıyorum işte...
Derdimi kim bilecek?
Ne sevda, ne de para,
Anasını satmışım köşkün sarayın,
Dibine kibrit suyu dökseler,
Umurumda değil dünya,
Bu gün gidişinin yıldönümü,
Bu gün bir başkayım.
Velhasıl bugün matemdeyim baba...
Bugün bir başkayım be babam...
İçim dışım bir başka hüzün.
İçim dışım bir başka yangın...
Pimi çekilmiş canlı bir bomba,
Kontrolünü yitirmiş bir öfke,
Yayını terk etmiş ok gibiyim.
Bildiğin gibi değil can,
Bildiğin gibi hiç değil.
Aklına gelen bütün ihtimalleri,
bir kalem geç,
Her şey boş, her şey ağır.
Bu gün gidişinin yıldönümü,
Bu gün bir başkayım.
Velhasıl bugün matemdeyim baba...
Bugün bir başkayım be babam...
Bu gün bambaşkayım.
Tüm acıları bir kalem çiziyorum.
Ve bunu, ve bu günü en başa yazıyorum,
En başa baba, en başa...
Vallahi, billahi haylaz bir naz değil bu.
Öyle kardeş arası bir kıskançlık hiç değil.
Ne o yediğim çocukluk sopalarına,
Ne de döktüğüm göz yaşlarına,
Hiç bir şeye benzemiyor bu.
Benzemiyor baba...
Evet zaman zaman dibe vurduk,
Kimi zaman hırçındık,
An geldi kırdık, döktük...
Amma bu, bambaşka,
Bu, reçetesiz bir sancı baba...
Tam bir yıl olmuş, Seni dört kolluda uğurlayalı,
Her hücremi, her hücremi ayrı ayrı kesiyor bu yalnızlık,
Bilmem ki nasıl anlatmalı, Nasıl katlanmalı?
Şah damarımı dondururken bu ayaz sensizlik,
Nasıl anlatmalı yokluğunu?
Bildiğim.
Tek bildiğim, sen gitmeyecektin gittin baba...
Bu gün gidişinin yıldönümü,
Bu gün bir başka yanıyor içim.
Velhasıl matemindeyim benim babam...
(yorgunkalem)