Veronika
Az önce geldim kapına dağınıktın
Çılgınlık ilişti ruhuma
Olsam minik bir yel iken
Koca bir fırtına
Duymaz mısın yine Veronika?
Binlerce uçurumdan düşüp
Okyanustan esmek toprağına
Ve sarmak meltem gibi tenini,
Üşür müsün Veronika?
Mikail sürerken beni Mısır'a
Son kez uğuldarım pencerende
Yüklenirim en ağır nesneyi
Kendimce bir gül yaprağı atarım
Mavi pencerene
Koklamaz mısın ey Veronika?
Piramitlerde ararım en gizemli yüzünü
Kızar Mikail sarhoşluğuma
Seyreylerim Hindistan'a
Taç Mahal anlatmaz sevdamı
Islığımla yazarım
Senin en güzel yanını
Görmez misin Veronika?
Emir gelir Mikail'den
Her çiçekten bir tohum yüklenirim
Onları saçarken bir bir toprağa
Her birine anlatırım hikâyemi
Sen olup düşerler toprağa
Yeşermez misin artık Veronika!
Hiddetli estiğimden korkma
Eğme başını
Kapama kulaklarını
Haykırışımdır sana
Duymaz mısın Veronika!