Vesaire....

Zulüm gölge biçti, devrik yüreğin viraneliğine
hüzün ya da hüsranla
Anlamı kalır mı kabulü eksik hakikatten
Ellerinde söz boğum boğum ,gün yalanı teğet geçerken...
Gülü avuçlamış aşk, diken güç bulmuş hain elden
Görebilmek ne mümkün gül yaprağını
Dokunuşları dala, damla damla kırmızı...









Tükenmez kalem martine çevrik
Son noktayı beyinine kopyalayacak
Düşecek o vakit eza heveslisi şarkıların...
Adını sayıklamak değil gönül yarası
Beynin her yanı infilak
Her yanı yürek sancısı...








Gözler maval
Sürmesi yüreğe ağır katran
Tıka basa hapsedilmiş tınısı
Müzmin bir tanı
Epikriz yürek demiş son sözde
Ağır hasta düş aşk-ı virane
Koleraya yüz vermiş
Sonu değişmez kalpte...
Titrekliği eller
Ürkekliği kalpte aheste işler...









Narsis onca düşkünlük
Zihnin zulmet dergâhı
Otağında kibir, gurur
Tesellisiz bedende....
Ankanın kanadında gümüşten gülüş
Soyunu tüketmekte..
Bulutlar yüz sürdükçe tene
Miadı dolar tebessümün
Gözyaşı asaleten atanmıştır zerrene
Gizlemen faydasız,tutamazsın çiğleri
Hele nisan hüznünde...









Yana yakıla günlerin sarkacında
Kesik kesik yürek sızıldaması
Vesaire yüzlere...








Meşrutiyeti yitik zihnin
Derininde küfe yüz vermiş
Kütle kütle sinirlerin
Aşikâr Yılgınlığı,
Pelte pelte cümlede...
Avare gün dönümleri
Aşiyan yalnızlığa
Sarhoş naralarında...









İzlerin üzerinde gezinti
Adım adım...
Duygu aramaları
Yaramaz iç hesaplar
Darmadağınığı çemberin
Çizgi dışı izleri, Ateş topu
Çöreklendiği yerde kül...








Parmak uçlarından düşülen
Kaç firari nakarat
Aşkı ıskalar...








Bir kenara bırakıp
Başka iklimlerde nefes alma
Yok yok ,daha ayaklanma çabası...
Yinede,
Yakılası dilekler
Yanılgı derbederliğinde
Hesaba çekilirler....








Gün akşama göz kırpmadan
Yani sabah -akşam arası
Yani beş vakit ortası
Anlayacağın güneşi tepede gördüğünde
İnatla yakılacak gitmeler
İdam fermanı yazılı
İmzaya kaldı düşler
İzne tabi bir eylem bu
Yitik ve mağrur
(d)Üşüşen duygulardan...








Gönülden kopan
Ayyuka figan, nasırlı cümlelerden...
Bu oyunu sevmedim ben...








Annemin eteğinde mızıldanışta ellerim
Dizlerinde avunayım
Büyümek zormuş anne
Mavilerin kırmızıya döndüğü
Ayakaltı düşlerin yalanla hoşbeşi
Kanatıyor her yeri...
Ver bana kirazlı tokamı, kelebek çemberimi
Sek sek oynamalıyım...
Naylon pabuçlarımla
İskarpinden Bihaber...
Gülü avuç içinde sıkmamalıyım...

06 Nisan 2009 326 şiiri var.
Yorumlar (24)
  • 16 yıl önce

    Sevgili Mücahit hüzün kederlenmek hüsran hayal kırıklığına uğramak..her ikiside var zaten faretmez anlamında..hüsranın sonunda hüzün doğmzmı ya da hüzün hüsrana dayanmazmı...anlatabildimse ne mutlu..araştırmacı tarafın çok iyi...sevgiler..

  • Aşağı yukarı mantaliteni çözdüm abla ama bunu sormadan gidemeyeceğim " hüzün ile hüsranın farkı nedir " mutlaka bir şey sıkıştırmışsındır sen oraya.. Saygılarımla

  • 16 yıl önce

    Sevgili dostum, öyle yazıyorsun ki, öyle tat veriyorsun ki şiirlerine, okudukça okuyorum ve her seferinde bir o kadar daha şiirin içinde oluyorum. Bazan sözlüğe ihtiyaç duyuyorum, müthiş anlam veriyorsun.

    Ne diyeyim, başka söze ne hacet. Ustaya saygılarımı sunarım.

    Kutlarım seni.

  • 16 yıl önce

    Falan filanın işte şair dlindeki yansıması!

    Güzel betimlemelerle süslü şiir okuttu kendini abla.

    Kutlarım...

  • 16 yıl önce

    Gönülden kopan Ayyuka figan, nasırlı cümlelerden... Bu oyunu sevmedim ben...

    Akıcı ve bütünlükten kopmayan güçlü dizeler.Kutlarım Hazal Abla👍👍👍