Vira Bismillah...

Vira bismillah ...
Seherin sessizliğe yığılışına
Bir mızrak gibi saplandı iki kelime
Çığlık değil mağrur bir selam
Maviye atılmış en güzel dilek
Yaşlı yürek buldu kendini
Durgun suyun yakınmasın da
Nasırlı elleri ile yüklendiği an
Açıldı perde ,indi suya pervane kürekleri
Karadeniz nasiplendirdi elbet
Kendine sevdalı yürekleri
Yaşlı balıkçının ne ilk vuslatı idi bu nede son
Bir katre sevdayı nişanlamakta
Zamanın ağır yükü,
Denizin karşılığını görmemekse
Olurdu yarım bırakılmış şairsiz,öykü
Oysa şahitsiz değildi
Bu maceranın bedbahtları
Martıların sesleri vardı,
Güneşin ilk ışıkları,dillerden dökülen
Yarım cıgara dumanına eşlik
Türkü ıslıkları.
Karadeniz de bir sahil kasabasında
Seherin sessizliğinde
Bir yaşlı balıkçı ve sevgilisi deniz vardı
Nice yarım kalmış sevdaya
Nazire bir aşktı yaşanan
Al gülüm ver gülüm havası olmayan
Başlı başına bir hayat.
Vira bismillah...
Şifresi gibiydi açılışın bir yare
Seviyorum seni
Geldim,ellerindeyim al beni
Belagat tan habersiz bir dilin
En yalın anlatışı sevda sebebini
Sonrası malum
Oltaların insafın da yapılan
Bazen eh be bazense nasip ya dedirten
Sıradan yoklamalar
Bırak,geri çeklerin sınırsız tekerrürün de
Sıradan yanaşmalar,denizin sevgisine
Ayrılık anına kadar
Dertleşmenin farklı bir tonu
Güneş,zayıf düştüğü an
Bitkinliğine bırakarak yanan gövdesini
Yavaştan suya indirirken
Anlardı yaşlı adam artık başka bir sevda vardı
Denizin derin yarasında
Gitme anıdır şimdi
Kavuşturmak için aşkı tazeliğine
Karadeniz de bir sahil kasabasın da
Seherin sessizliğinde başlayıp
Sebülerinden içip son damlasına kadar
Yaşlı bir kayıkçının karaya ayak basmasıyla biten
Bir aşk ın başlangıcı idi
Vira bismillah...!


İsterseniz buradan dinleyebilirsiniz
http://www.dosya.tc/Virabismillah.....mp3.html