Virane Şehir
kıyılara vuran mavilik
deniz dalgaları darmadağın
gece kuzguna kanat çırpıyor
tüneller girdap
kayıp pusula
göğe varan bir kule
antik kentin bolluğunda
geceye savrulan bir gemi
griye çalan martılar birer savaşçı
karaya mehtap batmadan
alacaya gebe fırtınanın elçileri
uzaklıktan izlediğimiz simit avcıları
bu şehirde ağaçlar boğuluyor
rüzgar yüksek sesli fişek gibi
gürültülü eski sokaklar cümbüşü
dilencilerin virane köşelerinde
kuytu semtlere sarılan dolunay
kanat çırpmadan dönen bir martı
yosunlu balık tezgahlarının üstünde
bir ahşap köşk sokak kedilerine mekan
uykusu hafif ağaçlardan yontulmuş bir ev
beyaz güvercinler tahıl peşinde
gece gibi karanlık kuzgun tüyleri
esen martıların hoyrat türküleri
savaşlardan arda kalan yangınlar
meyhanelerde şarap tadına kadınlar
yıldızlar buğulu sokak lambaları
geceye akan kızıllık tadında şarap
şairler sokağına düşen sarhoş ölüm
heceli sayfalarda matem cümleleri
kara kuzgun tellerden çalan kemancı…