Vur Deli Gönül
Civan mısın mert mi hiç belli değil
Sanırım bir derdin var deli gönül
Kırka dayandık da yaş elli değil
Acıda halime dur deli gönül
Çelikten kafese koydum cismini
Unutmak mümkün mü senin ismini
Çizemedim yarı ölü resmini
İdam sehbasını kur deli gönül
Zalimin zulmüne reva eyledin
Hasadım tükendi bak gör neyledin
Bir nağme tutturup türkü söyledin
Varısa bir umut ver deli gönül
Dallarım kurudu gazel dökülür
Yol yarıyı geçti belim bükülür
Kul Garib'im damar damar çekilir
Doğrult silahın vur deli gönül
Hayali bekleyişlerin sularında korkularımız gerçeğe taşır kimi bizi, avuçlarımızdaki düş yamalıklarına gönül iğnelerimizi batırdıkça. Sızılı bir yakarış olur düşünmek, aşkın sularını dağlardan düze aşırdıkça... kutladım.