Vurgun
Kaburgama yaslı bıçaktı hayalin,
Çektikçe acıtan bir itina
Vurgun yemiş denizcilerdik bir zaman
Bütün sığlığa ve sıklığa inat
Ve serin.
Öldürülen, öldüren
İnce ve zarif ellerin.
Tüm imgelerine ölüm işlemiş bir şiir
Ve engin.
Ne göğsüme göğüs vermiş
Ve ne de gövdemi sevmiş
Ne sinemi sinen etmişsin
Ne de benim demiş
Gökler hakimi olmuşum bir zaman
Ve hatta yerin.
Nebi olamamış bir nuh
Rüştü müspet bir evliya
Ve karanlık hikayelerinde dedenin
Saklanmış bir ejderha
Masallar almış masallar satmışım oysa
Kesik kollu canavarlar
Ve sunaklı büyük yangınlar yazmışım,
Dünya içre bir hayal olmuşuz neden?
Hangi kuşun yuvasıysa bozulan
Ve kimin ahı ise kaderime sulanan
Yokluğunla terbiye etmiş kalbimi
Bir ders ise gereken
Yetmiş yeten.
Susamış suskun kalmışım
Uykuma yüzünü katmışım
Deryada yıkanmış,
Okyanusa yanmışım.
Tedbirsiz bir acz ile
Kalakalmışım.