Vuslat
sana giden bütün yollar
diken dolu çakıl dolu...
aşağısı hasret yukarısı vuslat
biliyorum bu yol çile yolu...
sana ulaştığım gün
başlangıçmı son mu bilemiyorum
hasretin giderse ecelmi gelir
ağumusun şarapmı içemiyorum...
sensizlik bir anafor
hesapsızca dönüyorum
hasret fırtınasında
yavaş yavaş ölüyorum
seni sensiz yaşamak
nasıl birşey bana sor
vuslatın anlatılmazda
hasretin ateşten kor. ..
haziran 2010 ist