Vuslat
Eylül'ün bilmem kaçı, gazel yutmuş topraklar
Hayalin tek ümidim, oturmuş ağlıyorum...
Dilerim şen olursun, seninle dualarım
Şu gönlüm kafesiyle,dört duvarlı kör zindan! ..
Öyle biçareyim ki, yanmıyor şualarım
Ses verir,bağırırsan; duyarım en azından...
Zor zamanlara kaldım, kaybettim ruh eşimi,
Sakladım sırlarımı, küfleriyle beraber
Anılar; koştukça ben, bırakmadı peşimi
Duyamadım bir nefes,ne de kuru bir haber
Grup vakti belirdi,cemalin gözlerimde
Günahlar kabardıkça,defteri dürüyorum
Sana yanan gönlümün,dermanı dizlerimde
Bir tek sana varacak,mecâlle yürüyorum
Şu an vuslat vaktidir, çekil aradan gurbet!
Ettiğin yeter artık,aşkım zulmüne gebe !
Senin de gönlün acır,seversin sen de elbet
Kalkar aradan perde, dümdüz olur engebe
Dualarım kurtarır,açılır tüm yapraklar...
Ellerimi tutacak,günleri arıyorum...