Vuslât
şafağın kızılını sürsen dudaklarına
eflatun gecelerde dökülür köhne yüzüm
oy kalbimin içini ve sür tırnaklarına
ki! yüreğim can tanem, ezilmiş kara üzüm
şafağın kızılını sürsen dudaklarına,
iliklerinde hisset yağmurun kokusunu
rüzgarın türküsünü dinle yanık sesimden
ve sakın ha incitme sevdanın dokusunu
azat ettim kuşları göğsümün kafesinden
iliklerinde hisset yağmurun kokusunu
lacivert bir ıslıksın yarama üflediğim
geçer tüm ağrılarım gözüme aşkla baksan
kuş tüyünden kalemle kalbime işlediğim
upuzun bozkırlara saçlarını bıraksan
lacivert bir ıslıksın yarama üflediğim
aşkı anlat durmadan ürkek güvercinlere
iplik iplik dökülsün saçına kar tanesi
bulunmaz yeryüzünde perilere cinlere
de ki yüreğimdeki sıcacık yar tanesi
aşkı anlat durmadan ürkek güvercinlere
nasıl hayat bulur gör ellerin ellerimde
konar boynuma öpsen rengarenk kelebekler
soran olursa şayet hayatım de erim de
mutluluk diyarında yüreğim seni bekler
nasıl hayat bulur gör ellerin ellerimde
hece bu kadar mı doyumsuz olur, her alanda başarılı yazıyorsunuz tebrikler, yürekten bir selam olsun şiire ve yazan kaleme
Maşallah vallaha imrendim böyle heceler hep yaz sevgili Barış Ne derin bir cümle "Oy kalbimin içini ve sür tırlaklarına"
Şiir mona roza olur bir hece 14 'lu ölcu 7 +7 kalibi özlenle de işlenince şiire doyum.olmaz eyvallah Gunumsun siir :)
Eyvallah Barış
Bozkır yeli esti yüreğimde. "Şiir"di Çiçeğin Barış ı..Selamlar sevgiler