Vuslat Ne Zaman?
Oysa bizim kan kırmızısı tutkularımız vardı önceleri..
Boran inatlarımız vardı;
Hayatın kapılarını zorlayan..
Bitmez sandığımız yürek kıpırtısı,
Sevdalarımız vardı susan isyan...
Hayinlık bilmeyen saflıklar doluydu:
Avuçlarımızda..
Ağzı süt kokan hayallerimiz vardı daha...
Bahar yeli gibiydi:
Öfke krizlerimiz..
Yaz yağmuru gibiydi henüz:
Yitirdiklerimiz..
Anne karnındaydı daha:
Vazgeçemediklerimiz..
Bir kımızdı delikanlılık:
Sabah akşam su gibi içtiğimiz..
Yaban otları yoktu bağlarımızda daha:
Bilmediğimiz..
Kalleşlik yoktu tarlalarımızda:
Kendimizi başak bildiğimiz..
Anaydı babaydı tek:
Beş vakit secde ettiğimiz..
Kırmızı noktalı değildi daha, zikirlerimiz..
Bir dağ oldu da sarsıldık altında ise:
Yitirdiklerimiz..
Ellerimizeyse mıhlanmamıştı henüz:
Cehenneme rezervemiz..
Allah korkusu vardı yüreğimizde:
Ebediyen silinmez dediğimiz..
Ne zaman aldılar saflığımızı anne?
Ne zaman kırdı kardeş kardeşi?
Nerde kaybettik kişiliğimizi?
Kim kanımıza girdi?
Peki,peki:
Vuslat ne zaman anne?
Vuslat ne zaman?
Yüreğine vurmasın asla vuslat.Gönlüne yüreğine sağlık beğeniyle okuduğum dizelerden dolayı şirin şairemi yürekten tebrik ediyorum😙😕👍👍👍
bilgisayarda çalan fon müziğine öyle bir uydu ki bu şiir , alıp götürdü gece gece...
Eyvallah dost...
yüreğin var olsun...
Selam ve dua ile.