Vuslat Treni
Babama ,nineme ve müstear gidenlere..
Behey ömrüm behey
Eylül'de özlem çekmek ne garip şey
1-
Muhayyerler garında bekliyorum sıramı
Vagon arkası vagon , numaralar akıyor
Bir hortlak pençeliyor ,kabuk tutmuş yaramı
Kızıl rujlu dilberler bana buse çakıyor
Her vagon ayrı dünya , her oda ayrı şehir
Keskin kömür kokusu ,tenden sıcak çay demi
Çarşaflardan yapılmış tozlu bir seccadedir
Ardında bıraktıran , küf kokulu alemi
Buzullar ülkesinin nura akan rayları
Geçilen her istasyon hüzünle mimleniyor
Ben yerimden memnunum,istemem sarayları
Bu daracık odamda , davam biçimleniyor
Bana şiir okuma,ruhum bezgin masaldan
Bir kondüktör sesiyle uyanmalıyım güne
Işık yağsın gönlüme , o bilindik Kutsaldan
İniş istasyonumdan, katılayım düğüne
2-
Ruhum inkıbaz hali,ulaşıp antik gara
İstemsiz bakışlarla kollarım çıkışları
Rayların melodisi kalbolurken firara
Hicranım eritiyor,buz tutmuş bakışları
Ceketimin yakası kulak memelerime
değe yazacak olur, korkum yokken ayazdan
kömür tadı karışır,korsan gülmelerime
süveyda pusu atar,saklandığı beyazdan
Bugün bir gariplik var,istasyonlar tek renk lal
Ak saçlı ninelerin ağıtlarında matem
Kerbela güllerini anımsatır bu melal
Zerresini hissetsen kan kusturur bu verem
Kondüktör arıyorum,biraz anlayan halden
Cebinde beyaz zambak,yol yorgunu mintanı
Uykusuz gözler ile giz çalalım Zühalden
Kompartman köşesinde beklerken kızıl tanı
Bilinmez rotalara giderken şimendifer
Kondüktör ve ben müzmin,fazlasıyla memnunuz
Vehmimizde mavi gül,ve cennet asa sefer
Bu çilekeş vagonun varlığına medyunuz
3-
Bir bahar mevsimiydi ,gördüm yorgun yüzünü
Elinde tahta bavul,kahverengi ceketi
Saklamaya meyletmiş döşündeki hüzünü
Güneş gurub ederken puslandı silüeti
Hasret istasyonunda kaybetmişti yönünü
Bir adı müzmin artık,ötekisi muhayyer
Peron izbelerinde raylar keser önünü
Vakitsizlik akrebi beyin zarını deler
Uzaklardan seslenir,kirli lokomotifler
O seslerden kaçtıkça sesler onu kovalar
Peronlara sır katar melal yüklü motifler
Bir tren bacasında , gezgin bir kuş yuvalar
Dokundum matemine işitmek için bin ah
Acı bir tebessümle yanağı gamzelendi
Dedim anlamalısın bize beyazdır siyah
Müjdeyi derk edince , ümidi tazelendi
Yaklaştı istasyona rötarsızlar treni
Cebindeki bileti inceledi son defa
Duyuldu ekspresin son hareket sireni
Ve yolculuk başladı nur içiren tarafa
Ben yine mütevekkil ellerimi salladım
hem de dakikalarca,arkasından gidenin
Her kalbi kırık gibi vuslatımı kolladım
Kavuşmak için Nura ardında Nadidenin
4-
Müphem çelişkileri , beynimde taşıyorum
Gece, gündüz farkı yok,edersiz ,değersizim
Mizaç sarsıntıları , derdimi kaşıyorum
Karanlık ortasında ,karıncadan fersizim
Ağlasam , gözyaşlarım kızıla karışır mı ?
Kül döksem suratıma , aynanın karşısında
Mevhum yara izlerim ,gitgide kırışır mı ?
Benliğim pul etmez ki , hamuşan çarşısında
Hasret istasyonunda tüm saatler ayarlı
Toprak renkli vagonlar , yolcusuna muntazır
Bir tek ben miyim böyle mesafeye duyarlı?
Yol heyecanım,biletim, çay suyum bile hazır
Farzımuhal
"Çetrefil Treni" idi benim için. Çay kokusu şiirin üzerinde. Tebrik ederim. Işık yanınızda olsun.
Babamı kaybettiğimde bir dostum şöyle demişti ' ölüler özlenmez, hatırlanır '.. Ama yaşayan bilir özleniyor her daim..
Anlamlı şiirinizi kutlarım Kaleminize sağlık
Bir kaç kez okudum okudukca daha cok sevdim siiri.derinliğini biçimin akıcilığı içinde tam kıvamında yoğurmuş şair.tebrikler..sevgiler..