Vuslat Yağmuru
Ağlıyordu
kadın ...
Temiz vagon pencerelerindeki
yağmur damlaları gibi
dışarının rengini geçiren manzaraları içine alarak
nasıl acele acele
sarsıla çarpışa dökülürse öyle ...
Avuçlarında
parmak uçarlında donan sevginin buzlarını çözecek
bir nefeslik nevruz ...
Mavi bakıyordu adamın gözleri
ağlama dedi ... ağlama
.. / .. ve sustu
Sakallarından kayan yaşların
temmuz sıcağıyla yanan kızgın bağrında
sarsıntılarla , yerlerinden oynaya , vuruşa
bir pınar sızıntısı kadar serin , ürpertici dökülüşünü duydu
- içlerinden güneşli mavi gök , pırıl pırıl akıyordu -
hiç bir kadın ağlamaz makyajdir o yaş denilen renksiz sıvılar..
Onun içindir ki vedaları hiç sevmem .Hep acı verirler bana.Saygılarımla
Bir Kadın Bir Adam Hayatı omuzlamak için iki el lazım Bir beden bir ruh Acaba neden kalp tek Herşeyini arasanda vuslatta Bulduğun bir çift göz Gecenin en köşesinde Mavi olsa neye yarar gökyüzü Senin yüzünde o eski bakışlar Eskiden nasıldı acaba Bir kadın bir erkek Temmuz yada Eylül Farklı mıydı coğrafyası ruhun
Şiir götürdü be şair geceden aldı beni Yaz..Yaz dağların doruklarına kadar yaz sen Geceme dokundun şair Yüreğine sağlık.. Saygım ve Sevgim kalsın..!
gizemli sözler... bir o kadarda güzel bir anlatım... tebrikler ilayda hanım👍👍👍