Vuslata Kaç Asır Var Senin Yüreğinde
Ve âhir bir zamandan geçiyor şimdi beyhude ömrüm
Düşüp kaldığım bir hasret yarası tutuyor yakamı
Sere serpe düş yağmurları ıslatıyor c-ansız bedenimi
Sendeliyorum ama
inadına tutunuyorum hayata
Bir tân vakti kulaklarımda çınlıyor sesin
Soluk bir rüyadan uyanırcasına
Gölgeni arıyorum yanı başımda
Gece soğuk buz tutuyor sanki zemheri sensizlik
Sevdiğim..
Örselenmiş yüreğimin Kimliksiz çocukluğumdan yazıyorum sana
Kaybettiğim suretini arıyorum
Siyaha dönerken düşlerim
Kalbim yüreğime kadar yanık kokuyor adeta
Ey benim
Bütün sevdalara haram sevdiğim
Esiyorum savuruyorum da
Bir ah bile diyemiyorum insafsız yokluğunda
Yetim ruhum dilleniyor
Kimsesizliğim isyan ediyor da
Kimseler duymuyor araftaki sesimi
Bir hasret yarasına gömüyorum kendimi
Sahi sevdiğim söylesene
Bu bana gelmediğin kaçıncı mevsim
Vuslata kaç asır var senin yüreğinde ?