Vuslatta Veda
Bir koku aldım ki ondan mest oldum,
Girdim o kapıdan edalar varmış.
İndim mahzenine küpünü buldum,
İçtim ki içinde Sefalar varmış.
Başımı döndürdü sarhoşluk bu ya,
Cömert sakileri sehalar varmış.
Şaraplar sel sebil ne gerek suya?
Hurilerden güzel revalar varmış.
İlahi fasılda her bir sazende,
Gönlümü titreten nevalar varmış.
Ne güzel meclismiş herkes naz ende,
Efkârı terk etmiş rehalar varmış.
Çıktım ben oradan düştüm yollara,
Sağında solunda belalar varmış.
Dağlar dağlarını astı kollara,
Yorgun bedenime cefalar varmış.
Kolay sanıyordum çabuk kanmışım,
Duymadığım nice sedalar varmış.
Farkında olmadan meğer yanmışım,
Külüme okunan salalar varmış.
Evvel ağyar idim yar oldum yâre,
Karanlık içinde lemalar varmış.
Çaresiz umutla aradım çare,
Dertlerin içinde devalar varmış.
Âlemi kaplamış Nuru MUHAMMED,
Ev-edna tahtında senalar varmış
Aşka uşşak etti beni her cihet,
Bir gönül içinde semalar varmış.
Nereye getirdi o güzel koku,
Cefanın içinde vefalar varmış.
Ey muvahhit kardeş tevhitle oku,
Fenanın içinde Bekalar varmış.
Üç kuruş vermezler bedenden çula,
Yarlı gönlümde gedalar varmış.
Ben beni terk ettim diyen her kula,
Vuslatın içinde vedalar varmış.
1999------------MUSTAFA YARALI
seha; el açıklığı cömertlik
neva; ahenk, ses,güzel seda, nağme
reha; görenleri şaşırtacak kadar güzel kadın
lema; yıldızlar gibi güneş gibi parlamak
geda; yoksul dilenci
güzel dizelerdi gönül emeğinizden,sevgiler...