Ya da
Bir şeyler kırılıyor
Saati bilmiyorum
Hatta günleri de
Zaman boşlukta duruyor
Çok fazla faydasız şey var
Dudağımın kenarında
Dünden kalma sevişme mesela
Bir şeyler duvarlara çarpıyor
Sokağın sesi hiç kesilmiyor
Üst kattaki kadının
Terlikleriyle yeri döven mutsuzluğu susmuyor
Yara kendi kabuğuna çarpıyor
Sessizliğin ufacık gediğinden
Unutulmuş kalp sesi
Ve kedi mırıltısı geçiyor
Belki de gırtlağımdan canım çıkıyor
Acı yüzümün anlamsızlığına çarpıyor
Yorgunum
Kendimi parçalara ayırabilirim
Parçaların toplamımdan fazla olmasından korkuyorum
Bir tüy olup
Hiçlikte savrulmayı düşlüyorum
Ama
Bir kelebek olup
Kayıp kanadıma ağlıyorum kaç rüyadır
Ne saçmaysa o oluyorum
Saçma anlama varan yoldur diyorum
Kendimi kendimle aldatıyorum
Sokağın uğultusunun içine diz çöküp
Beni anla diyorum eksik kaldırım taşının boşluğuna
Herkes bana benziyor
Bir tek ben bana benzemiyorum
Beni anla
Bulantı
Düş
Düşüş
Sesim içimde bir yerlere çarpıyor
Hayır cinnet
Konuş diyorum
Sus diyorum
Anla diyorum
Ya da boşver
Siktir git...
Güzel bir şiirle 'merhaba' demiş Necla Hanım. Hoş geldiniz...
"Yara kendi kabuğuna çarpıyor" çok beğendim. Sağlam bir şiirle merhaba dediniz ne de iyi ettiniz. Çokça selamlar
Bazen saçma, anlamlara yoldur Bazen saçmalık; gerçeğin üzerini örten yarasına darılmış yara gibidir. Usta kaleminizi kıyısız tebrik ederim. En kalbi selam ve saygımla
çok severim bu şiiri çok severim seni
hoş geldin canım