Ya Gelirsen
_Ah saika misali _
Gam hamalı sineme,
Vurdun da nihayetsiz hıncınla,
Bırakmadın hasım eline,
Yüklerken kahrını, sessiz dünyama.
Bil ki kalmadı senden sonra,
Aldığım nefesin anlamı.
Bilmelisin...
Sensiz gönlümde hala,
Deli fırtınalar kopuyor.
Sonu gelmez bu dalgaların,
Boğuşmam nafile...
Bilsen ah!
Ah bilsen, bir yanım karlı dağ,
Diğer yanım ateşler içinde,
Çıraydım, kora döndüm.
Yeşil umuttum, kapkara düştüm.
Uzaklardan seyir eyledim, hep sevda koylarını,
Ermedim aşkın baharına...
Deremedim, ak sine üstünde gonca gülünü,
Sükut içinde, boyun bükerken gidişine,
Kör satıra vurdun, sevdanla dönen başımı.
Şimdi...
Yılları eskiten, yaşlı bir hüzündür sevdan,
Maziden istikbale, dört nala koşan...
Meğer ne çok sevmiş seni, bu cefalı gönül.
Nasıl katlanmış, yalçın kayaları aşındıran,
Hasret yağmurlarına?
Bilmiyorsun değil mi?
Bilemezsin elbet...
Ben bile biliyor muyum ki?
Nasıl tevazu gösterdi kadere?
Bu hırçın gönül.
Sensizliğin, kara zindanlarında,
Kaç yıl, kaç asır geçti?
Kaç asır daha geçecek?
Ayık günlere hasret,
Böyle seni sensiz yaşayarak...
Ne dersin ayık görebilir miyim?
Bu efkarlı gecelerde güneşin doğuşunu...
Ve ne zaman karşılarım?
Elvan elvan, çiçeklerle gelişini?
Bilmem gelir misin,
Kim olduğunu bilmeyen,
İsmini bile unutan, bu yorgun mecnuna?
Bildiğim, boşalan beynimde geriye kalan,
Bir tanrı, bir de sen varsın.
Ola ki gelirsen bir gün,
O eski ben değilim...
Kalmadı, yok artık bende o eski heyecan.
Acıkmıyorum.
Susamıyorum.
Dahası...
Hiç acı hissetmiyorum.
Yüreğim de, duygularım da,
Malım, mülküm de yok artık...
Tahmin ettiğin gibi...
Bir kuru canım var.
Onu da...
Onu da, bir umut için taşıyorum...
Ya gelirsen...
__________yorgunkalem...