Ya İstiklâl Ya Ölüm
Hilal ve yıldızın sessizce
göz yaşı döktüğü bir günde
korkmadık ellerimizde al sancak
türk, kürt, arap, çerkez ve niceleri yürüdük
istiklâl aşkıyla tek nefes, tek beden...
Üzerimizde
beyaz kefen, yüreğimizde iman
yürüdük, şehadete susamış...
Üstte sonsuz gök,
hilal ve yıldızlar ağlıyordu
kutlu şehitler anısına
alacakaranlık puslu bir akşamda...
Ey nazlı yar Vatan
sana bin kez helal olsun
dökülen kanlarımız
çanakkalede
ya istiklâl ya ölüm haykıran ecdad
ve sel olup
fırtına gibi yurdumun puslu
sokaklarında esen torun...
Ve hain piyonlar giymiş üzerine,
benim mehmetimin şanlı uniformasını
ve
ezelden hür doğan
ezelden hür yaşayan
kut almış millette sıkar kurşun
ey gafil melunlar, bu ne cüret?
bu ne cahillik?
tanımazmısın ey melun
yedi düvele boyun eğdiren
şanlı Türk milletini?...
Ey yolunu şaşırmış,
kimden alırsın emir?
kimin ekmeğini yersin?
Ey şerefsiz sanma bu millet,,
verir sana geçit...
Çanakkale olur, omuzlar cihanı sırtında
yinede vermez hain bedenini
dahi gömülmeye bir karış toprak...
Suskun//