Ya Zühre'yi Kurşunla
Ya Zühre'yi kurşunla
Düşür koynuna
Ya şafağı bohçala
Git yoluna
Gittim...
Gidişin olsun da
Dönüşün olmasın, demişti anam bir defa
Hala dilini ısırıyor hala.
Pişmanlığındır cam kırıkları gibi dağılışın
Omzuma yüklediğin bedduaların
İhaneti koyarken başucuma
Çelik kadar ayaz düşecekti, kuş tüyünden yastıklarına
Vuslatı gömerken avuçlarınla
Buzdan zerreler inecekti kapkara toprağa
Çiçekler ölecekti
Doymadan Nisan'lara... Öldü.
Yapraksız gömüldü bahar
Salasız hazanlara...
Şimdi tespihler diz
İnci tanesi gibi yollarına
Sabrı çek
Beş vakte beş katıp parmaklarını kanatırcasına.
Ya Zühre'yi kurşunla
Düşür koynuna
Ya şafağı bohçala
Git yoluna
Gittim...