Yabancısı Değilim Senin Sokaklarının

Yabancısı değilim senin sokaklarının
Bastığın kaldırımlar beni iyi tanır
Binalara yansır her halim
Her köşe başında kokumu alabilirsin
Kime sorsan tarif eder beni

Herkeste vardır eşgalim...

Güneş aniden kaybolur gökyüzünde
Bulutlar çul gibi sarılırsa avuçlarına birden
Kaçma! yağmurlarını yağdıran benim...

Yabancısı değilim senin sokaklarının
Ayaklarının tozu beni iyi tanır
Pencerenden süzülür nur topu ışıklarım
"Mahpus" damı misali sokağın
Voltalarımın sesini duyabilirsin

Sokakların emzirdiği garibim...

Çığlıklara uyanırsan bir gece apansız
İrkilip de Sarılırsan korkudan yorganına
Korkma! geceyi şaha kaldıran benim...

Yabancısı değilim senin sokaklarının
Eteklerinin rüzgarı beni iyi tanır
Keş bir dumandır bacanda yalnızlığım
Yüreğimdir top yekün ateşi avuçlayan
Acı feryatlarımı duyabilirsin

Cehennemde yanan safiyim...

Bir parmak girerse şeytanın kör gözüne
Değişirse ülkemin melun kaderi
Şaşırma! dünyaya saldıran benim...

Yabancısı değilim senin sokaklarının
Yağmuru çamuru beni iyi tanır
Bir bardaktan boşalan
Saçlarından toprağa sır gibi süzülenim
Kemiklerinde hissedebilirsin

Gayrı ben sana kafiyim...

Penceren açılırsa belirsiz bir nedenden
Savrulursa perdelerin yerinden
Ürkme! Fırtınalar çıkaran benim

Yabancısı değilim senin sokaklarının
Dizlerinin yorgunluğu beni iyi tanır
Kuşluk vaktinde gördüğün alacakaranlığım
Her gün doğumuna gebe kalır
Güneşin doğuşunda sancılanırım

Cami avlusunda sabiyim...

Çalarsa bir gece kapın ansızın
Kahve gözlü bir çocuk görürsen karşında
Kovma! şefkatini uman benim...