Ya/da

aldırma şair !
dilimize yapışmış bu buruk tat
şiirdir !

(1)

kızma !

kekremsi küfürlerim gitmelere
gelmelere
ne çok eyvallahım var bilemezsin

sen ararat uzağı / dorukların arafı değil !
gözlerimde bahar telaşı / kalbime düşen meyil

o ilk cemre
o ilk soluk
sıcak ve soğuk
o ilk heves
ki; n/fes

(2)

şair'im ;

(y)aralarımızı aşındırsak ya
gaddarları assak ya karanlığa
bilmediğimiz oyunları bozup
mızıkçıları tek ayak üstünde
dünyanın hasretinde bekletsek ya

sızıları yamaçtan aşağı sallandırıp
nazlı göklerden süzülürken hüzünlerimiz
ben tenhaları ateşe verirken hatta
sesini duyup da, titreyebilir miyim biraz ?

kelamları tebessümlerinle şenlendirirken
ben sana ne şiirler ağlatırım daha !

(3)

sen bana yazıyorsun ya
düşten içre / gerçekten öte
aşktan büyük diyorsun ya
coşkunluğumu izliyorsun da
beni deli ediyorsun ya

ben sade
en sade halimi getiriyorum da
ceplerimde terli aşk
avucumda fesleğen kokusu
kabuk bağlamış nasırlarımı kanatıyorum ya

hep sana koşarken yollarım
adımlarca upuzun kıvrılıyorum da
sonra inim inim kıvranıyorum ya

sen gülüyorsun -da-
ben içli bir keman sesi olup
dağılıyorum ya

umarsızlığa gark olup da
her şeye rağmen
billur acılara eğiliyoruz
el pençe divan/başımızın üzerine
o biçim !

-ifrit olunasıca, kader! diyorsun ya-

(4)

bir akşam üstü aklıma sus yapıp
lal ol / âmâ ol / sağır ol
-şairlik o'nun işidir, ruh dediğin özdedir
yürek dediğin, işte orada durur

-sen yüreğim oldun / aşk aşk (d)okundun
öznesiz / yüklemsiz
biraz özensiz ve dağınık saçlarınla
ne çok geldin / ne güzeldin; diyorsun ya

işte bundan sonra başlıyor hikayemiz
ben sen diye ölüyorum da
sen benim için yaşıyorsun ya
iki beden tek ruhla
dünyadan öylece mahcup
sualsiz geçiyoruz ya

uçuşan perdelerin yalnızlığında
çoğala çoğala
bütün oluyoruz ya

yakın senin soluğun
yakıcı özlemlerin
yanıltmayan tutkusuyla
yalan değil-iz / gerçeğiz
diyoruz da; çıldırıyoruz ya

işte bunun için seviyorum seni
işte bunun için katlanıyorum uzağın hoyratlığına


fulya/ağustos2011