Yakalandığım
yakalandığım sıradan bir yağmur değildi,
biliyordum.
çok daha ürkütücü,
en az
hastalık kadar sevimsiz
sanki,
vakitsiz yağan bir kar
yahut tipi fırtınası..
bir şeyler içime sıza sıza
bozdu güzel niyetlerimi.
kalbim buz gibi soğuk,
ısınması yüzyıl sürecek belli.
uyandığım gece ortası
ateşler içindeydi bedenim
yalazları dudaklarımdan fışkırıyordu
herkes derin uykuda
beni kim görüyordu ki!
bir o gördü,o da yaktı geçti
bir o vardı
o da şahitlik etmedi,
ellerim boşlukta
salık gezinirken düşlerim gibi
yakalandığım şeyin yağmur olmadığını anladım.
yakalandığım sendin,
dert olmuştun içime girmiştin,
artık çıkmayacaktın besbelli