Yalan Dolan Hayat
Belirli bir süre canlı kalma kuralı ile var olduğun bir hayat
Kimi zaman taze güzellikler kimi zaman da çürük ve bayat
Karşımızdaki insanları ayırırız, deriz ki bu akıllıdır bu da saf
Kandırırlar, eğlenirler gönüllerince bulunmaz bunlarda insaf
Sanki yarınımız garantiymiş gibi geleceğe dair onca dilek
Zorlukları yenebilirsin belki, ruhunda varsa kuvvetli bir bilek
Tıkır tıkır işleyen bir saat gibidir yaşamımız, çalışır düzgün
Olduğumuz gereken yerdeyiz aslında, isterse olsun sürgün
Mutluluğun tarifi görecelidir, herkes kendine göre yapar
Kimisi doğrularının peşindedir, kimisi yanlış yollara sapar
Aldatmanın zevkine varınca demektir ki artık kolayını bulmuş
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar bunu hemen unutmuş
Dilinden çıkıverir aniden tutamazsın, gerçeğin buz gibi rengi
Arayıp durursun sonra karşındakinde var mı yalanının dengi
Güvendiğin dağlarda kopan bir fırtınadır, bir tipidir bu yalan
Bir garip insansın artık, aldatılmışlığın ağrısı midesine dolan
Kızarsın kendine de; olmamalıydın be bu kadar kolay inanan
Gereksizmiş, olmamak lazımmış üzmekten, kırmaktan sakınan
Ne acayip bir buluştur, işini görür, seni idare eder gibidir yalan
Artık inanmak zor gelir, istersen gerçeğin etrafında dön, dolan
Daha neler göreceğiz dediğimiz bize kısa, kendi uzun hayat
Durmadan yeni icatlar çıkar, olduk olmadık her şeyi dayat
Yeniden şiir gibi sevmek için bıkmadan ümitsiz yollara koyulan
Grimsi bir düşün içinde savrulup, sararmış bir yaprak gibi solan
Bir ben değilimdir elbette aldanıp, gerçekten sevildiğine inanan
Sevgisizlik; batan yalan gemisinin seyir defterinde açık seçik okunan
Sen nelere kadirsin daha neler göstereceksin yalan dolan hayat
Olabildiğince başıboş bıraktın bizi hatta olabildiğince hoyrat
Gönül zift karası gözyaşları içerken yine de bir hoş söze fedayız
Sevdiğimiz zaman insanız, yaşarız, işte o zaman bir hoş sedayız