Yalan Sevdalar Destanı
Ucuz patikaların tozunda eskidi ayaklarım
Gecenin, sizin sokağa hükmedişi ayrıydı
Bir buz rengi vehminde akardı gözyaşlarım
Pencerenin buğusunda göz kırpmaların yalandı
Yalandı babanın uzun yollardan gelişi
Salyalarını saçarak haline küfredişi
Bir 'çarşı muhabbetine' evde harp edişi
Gözyaşının irin rengi büsbütün yalandı
Yalandı hüzün doğurman acıların tecavüzüyle
Savunmasız mahkûm oluşun suretsiz bir gölgeye
Bir piç ruhu zuhur edişi yalandı rahminin ininde
Kırkın çıkmadan, o sübyanın ölüşü yalandı.
Yasaksın, yasakların tutulmadığı ahir vakitte
Günahsın, gönlüm senden sonra aşka ikame
Yüzün yırtılsın saklı durmasın hinliğin, içinde
Yalansın, kurtulmuş ruhların şahitliğiyle, yalan...
17.06.2010/URLA