Yalandı / Sen Çok Yalancı
Yalandı
Ninemin feracesinde gizli
Bana anlattığı suda okunan bulanık hayal,
Cinci tasında
Yakamozlaştırıp günü, dünü masalsı yapan... Yalan!
Kumaşın rengi kadar, soluk
Filtresiz gelincik dumanında saklı.
Rüya idi
Kendi dününde
Yüreğine parmağını bastığı,
Mat gözlerini dikip yarına
Savurduğu nefes,
Duman da yalandı.
Ürkek iki dudak arasından
Hayallerinin kalpazanlığını yapıp
Düşlerini sattı.
Kalp umutlar bastı yüreğimde
Sahte yarınlar yarattı.
Oysa
Delikli kuruş kadar ucuzdu,yaşam
Karun hazinelerini düşlerle pazarladı.
Her şey yalandı Fatma kadın
Sende yalancı.
Bak, yoksun
Yeşil sarıklı hafız yok, salaları yitik şehirde
Anamın dizleri yaralı,
Dizler sürünüyor be kadın
Dizler kana boyalı,
Hayat yerlerde çömelirken
Sen tuttun bana arşı anlattın, Kaf dağını sattın.
Yaşam yalandı Fatma kadın, Zümrüdü Anka yalan
Sen de çok yalancıydın.
Başıma taç yaptığın papatyalar soluklaşacaktı
Kral ben değildim ki, kral yaşam.
Ben piyondum
O dolambaçlı tahtada,
Sürüldüm ileriye bir kare, her karede yutuldum.
Mat oldum
Matlaştırıp gözlerimi, vezirlere.
Yalandı
Ninemin feracesinde, saklı
Bana anlattığı... Masallar.
Siyahtı, beyaz diye pazarladığı
Düşleriydi gözlerinde pembeleştirdiği,
Biliyordu oysa gri idi yaşamın rengi.
Yalancıydı,
Feracesinin arkasına bu yüzden saklandı,
Savururken filtresiz gelincik dumanını
Yaşamı rüzgârladı, masal diye anlattı.
Yaşam zulüm kadar siyahtı
Kumaşın rengi kadar soluk,
Filtresiz gelincik dumanında saklı,
Gel,
Gel de savur şimdi nefesini gökyüzüne
Halkalar çiz gri renkte, yine
Dudakların nerede nine...