Yalın Aşk

Kendimi öldürmeye degil elbette,sadece ve sadece yasatmaya çalısıyorum.Bu altmış saat sonunda karşıma çıkan ölüm oyununda ,zaferin mi yoksa yenilginin mi benim
olduğunu bilmeden,bu hapishanede geçecek günlerimi saymaya başladım bile.Sadece saatler süren özgürlüğünbedelini;bir başka hapishane kapısına götürülme ,bir başka tecrit odasına tıkılma riskiyle yaşadım.Ve bu hayat;oda içinde oda,hücre içinde hücre dizgesi içerisinde sürüp gidecek,sürgünüm işte..


buğday kokulu ekmek gibi
Öptüm seni alnından
Kutsandım
Bir ekmek kutsallığında
Ve Allah'ın katında-kıtasında
Ellerimiz tutuşmuştu.
Tanrıdan izin istememiştik...
İzin vermişti bence.

Sen
Şimdi
Bir yalnız,tekil güvercinin kanadında konuyorsun camımın kenarına..
Nadiren...
Ve anlatamayacağım okadar çok şey var ki...

Bulutsu gözlerinde
Ve belki iki ve ben üç çoğalıp giden ayna görüntülerinde
-sen-
Gözlerinde gözlerim çoğalırken..
Ne çok ağlıyordum.
Ve sağanaklar yağıyordu...
İstanbul'a
Barselona'ya..
Ve uzaklarda yalnız bir çocuk ağlıyordu.
Rengarenk uçurtmasını kapmıştı rüzgar
O'nun yerine ?oynuyordu.?

Bizi?m?? evcilik oynamamamız? gibi
Yalın ayak
Yalın kalp
Yalın aşk..........


Yalnız seni özleyeceğim,
Ve senin yerine seveceğim dünyayı
Bilemeyeceksin.
Kalbim ve dudaklarımdakini..
Sırrımı..
Tek yalnızlık ortağımı..
Bilemeyeceksin.....
28-ekim -2008
tanrı'ya ve Dukowich'e