Yalnız İnsan
ağacın altında
bir gölge görüyorum
rengi mora çalan
duyuyorum,
dökülüyor onun dudaklarından
hiç tereddüt etmiyorum
bu onun sesi, çok iyi biliyorum
ozanların söylediği halk türküsü kadar berceste
ressamların çizebildiği resimler kadar ince
kalbimin ardı sıra dolanan veda kadar sünepe
ve bir o kadar da söküklerinden yamalanmış
ve kırılmış ay gibi
narin ve hafif
anlatabilirim sanıyordum eskiden
hiç yenilmeden
içimin kıyıları maviyken
henüz zifirilenmemişken
anlatabilirim
ki anlayabilirsin diye umut ediyordum
çok iyi bildiğim duygunun içinden
acemi olarak yeniden doğmak
tahmin etmediğim bir alacalık içine sokuyordu beni
düşe düşe öğreniyordum yeni seremoniyi
iflah etmez verdiğin ödünler
karşına geçtiğim anda
karşılaştığım mülakatta
yelpazesi geniş tılsımlar içinden
teyel teyel örüyorlar
lodosa yakalanmış denizi
izbe içrelerin silik yazılarından okuyorum
hatim ettiğim yalnızlık duygusunu
telmih sanatını tekrar anımsıyorum şimdi
bana
bendeki iç sesi hatırlatıyor
çıkışı olmayan beyitlerin üzerinden
aruzu serpiyor
uzaktan bir gölge görünüyor
acele acele yaşadıklarına sığınmış
ve kendi gözyaşlarıyla ıslanmış
tir tir titreyen bir insan
bu ses
onun nefesinden çıkıyor
çok iyi biliyorum
kırılmış bir ay gibi
narin ve hafif...
15.09.14
Yalnızlık zor da olsa zaman zaman kendini dinlemeli insan belki bir göl kenarında ya da inceden inceye yağan bir yağmurun altında...👍