Yalnızlığın Ellerini Okşarken
Kocaman bir evde, yerini bulamamış
Ne işe yaradığı bilinmeyen, modası geçmiş
Ve birbirine aykırı düşmüş eşyalar gibi
İki yalnız kalbi zorluyorduk atmaya
Dört oda, bir salonda bir arada tutmaya...
Yarı açık cezaevi; upuzun bir koridor, bir ileri, bir geri
Ve sohbetine doyulmayan sessizlikler eşlik ediyordu yalnızlığa!..
Susuzluğa mahkum, saksıdaki mor menekşeden
Kıyıya vurmuş bir deniz yıldızından yoktu farkımız
Aynı çatı altında çelişen duygular ile meyvesiz dallar
Sallanıyordu insafını yitirmiş rüzgarın kollarında...
Ev büyük ve biz o evde yitik
Bir kuş konarsa balkonun demirine
Ya da pencerenin pervazına
Onunla konuşur gibi yapardık ayrı ayrı zamanlarda
Hatta derin bir sohbetteymiş gibi dikilirdik uzun süre ayakta
O kendi sığınağı dört duvarında, ben mutfağın tezgahında
Ayrı ayrı öteleyip hayatları, öperdik yalnızlığın gözlerinden
Dokundukça yüreğimize çoğalırdı yanık ezgiler...
Aldırmazdı zamanın çarkı olanlara
Dönerdi akreple yelkovan rakamlarla yarışırcasına
Adımlarımız yavaş, sessizliğimiz kocaman
Gezinir dururduk odalar arası sayısız gidiş-gelişlerle
Bakmadan birbirimize, kovalardık gülüşleri uzağımıza
İçten içe suskunluğumuz sarılırdı boynumuza...
Ev kocaman, eşyalar hınca hınç
Birbirine küs iki dilsiz ve iki yalnız
Titrerdi mum alevinde gözlerimiz...
'Mutsuz da değildik, biz neden devrildik?'
Sorusuyla karışırdı kafalarımız
Çünkü biz birbirimizden çok uzaktık
Kalplerimizi değdirmeden yaşardık
Koskocaman bir evde, ikimiz de yalnızdık
Söz tükenmişti, eşyalar eskimişti
Baharı göremeyen yürekler sonbaharına ermişti
Hayat yalnızlara küsmüştü
Renkler solmuş, kalpler kırılmış
Güneş batmış, gök kubbe bizden çoktan gitmişti
Duldasız kalmıştık tam da ayazın ortasında
Yalnızlığın ellerini okşarken!..
Ankara 25 Şubat 2017
Çok teşekkür ediyorum Kıymetli Sermin Hanım ve Işın Bey. Şiirime anlam ve değer kattınız, sağlık ve huzurla kalınız...
Ne zordur kalabalıkta bile yalnız olmak
Çok güzel anlatmışsınız şair
İçtenlikle kutluyorum kaleminizi👑👑