Yalnızlığın İcâzetnâmesi
Yani ben şimdi,
Son durağında trenin,
Bir garın ıssız merdiven boşluğunda,
Tüttürüyorken yaslı sigaramın dumanını,
Sana hasret kokularım ulaştı mı?
Burnuna değdi mi dudaklarımdan dökülen sözcükler?
Bir adam gelip öptü mü yanağından?
Bir ada boyu yürüdün mü yalın ayak...
Ayağına bir yabancının kırık şişelerindeki sancı battı mı?
Ağladın mı en kalabalıklarda avaz avaz,
Susturdu mu bir polis seni elleriyle,ellerine vurarak
İçine içine yutkundun mu İstanbul boğazının kıyısında,
İşte öyle hasret bıraktın beni yarınlara...
Kafamın içinde ağrılı bir İstanbul trafiği,
Plansız kaldırım projeleri,
Geçmediğim köprünün amansız vergi dairesi kuyrukları,
Kalabalıkların artan enflasyon kaygıları,
Ve daima kazanan bir kedi miyavlamaları...
Oysa rengarenk bir bahardı yaşadığımız,
Kışı bıraktın sen sol yanıma,
Dört mevsim aşk şimdi tek yanlı sancılara gebe,
Ve gazetelerde çıkmıyor artık adının eş anlamlıları
Unutulan bir adın vardı,
Gül'dü/n, gülüşler/im yarım kaldı...
Herkes bir başka taşır yüreğinde ayrılığın sancısını beğenim ve tebriğimle Uğur bey
sevgiler selamlar
Kurban Bayramının milletimizin diriliğine, mazlumların kurtuluşuna, insanlığın huzur ve barışına vesile olmasını dilerim. Bayramınızı sevdiklerinizle beraber sağlıklı ve huzur içinde geçirmenizi dilerim. Saygılarımla.
Çok güzel ifade etmişsin hocam duyguları şiirde. Kalemin hiç kırılmasın, daim olsun. Gün eksilmesin pencerenizden.