Yalnızlığın Kanatları
Yapraklarım var benim,yaşam ayraçlarım
Hikâyelerinizin arasında sakladığım sonbaharlardan yadigâr kuşlarım
Kanatlarıyla gün ışığını alkışlarlar,yüzleriyle baharı çiçeklendirirler vişne bahçelerinde.
Unutuş ipini çözerim onlar göğe döndüğünde.
Güneş
Güne eş yüzlerinizin sağanağında ağlamaklı!
Bakıyor yüzüme şaşkın şaşkın çocuklar
Umudu nasıl anlatmalı?
Ah!
Nerede balonlarım...
Nasıl bulmalı dede hatıralarını
Kırmızı utanırdı kendinden
Kan, acının seslenişinde kimi zaman bayrak, kiminde cellat olurdu
Zalimlerin dünyasında utanırdı şiir
Saklanırdı annesini kaybetmiş Kobaneli kuş, çocuğun kalbine
Sonbaharlarda çiğnenirdi tüm mezarlar
Toprak ölü,kan acı ve deniz kırmızı olurdu
Parmaklarım yosun tutardı
Yoksulluğum daha sonra sessizce bakardı gölgeme
Sessizliğin son rayihasında çığlıklar atılırdı damarlarımda
Kuşları içen mevsimlere dokunurdum daha sonra
Çokokrem rengindeydi dünya,balçıktan ölüler korosunda alnımızda yaldızlı toprak
Alnımızda kan yarası
Acıyı silemezdi mendil
Yüreğim al kanardı!
Başımızın üzerinden toplar geçerdi
Süngüsünü çekerdi bir asker sessiz
Başı gövdesinden ayrılmış bir bedene üşüşürdü akbaba
Bedenim üşürdü
Mevsim kavruk bir kış olurdu çok sonra
Yüzümüzün solmuş sonbaharlarında
Mevsim kanardı
Bir çocuğu koparıp alırdı dalından rüzgâr
Anlatamazdık sıcağı
Yalnızlıklarında bakışlarımızı taşırdı kanatsız kuşlar
Su kirlenirdi
Kalem yorgun düşerdi
Dinmezdi acı
Rüya,riya zamanı gelirdi
Uyanamazdık uykumuzdan
İçimizde biriken zaman kirlendi.
Kan kirlendi
Kırmızıydı bayrak!
Al kirlendi!
28 ekim 2014 G.A.
tebriklerimle
İnsanlık bulandı kire şair ötesi yok artık güzeldi kutlarım