Yalnızlık
Aşk iki kişiliktir dediler hep,
Yalnızlık ise tek...
Oysaki tek başıma hakkını vermeye hazırdım aşkın.
Yalnızlığı yakıştıramıyordum üstüme.
Ama bir türlü yaranamadım.
Aşk yerini hep yalnızlığa,
Yalnızlık ise hüzne bıraktı.
Yalnızlığı yazabildiğim kadar yaşayabilseydim aşkı,
Belki bende aşkların, aşıkların şairi olabilirdim.
Konu yalnızlık olunca,
Tam on ikiden vurulur hedefim.
Dizelerim ne zaman nişan alsa aşka,
Ansızın tutukluk yapar kalemim.
Aşka yaranacak her şeyi yaptım oysaki.
Hep var etmeye çalıştım var olan yanlarımla.
Yok oluşlarımda bile sahiplendim.
Oluruna bırakmakla olmaz dedim.
Ve hep peşinden gittim.
İzinden gittiğim yollar bile hep yalnızlığa çıktı.
Yalnızlığım yüzümden okunmasın diye
Hep sakal bıraktım.
Hüznün yüzü, yüzüme dokunmasın diye
Hep kaçtım!
Ama şiirlerime çözüm bulamadım.
Aşka dair her satır,
İçinde küfrü barındıran
İktidara yazılmış muhalefet yazıları gibi.
Yalnızlık ise görüş günleri olmayan,
Satılarımda müebbet yemiş bir zanlı misali.
Ne zaman yalnızlıktan uzaklaşıp
Aşkı yazmaya kalksam,
Hep bir morg soğukluğuna bürünür ellerim.
Aşkı satırlara dökmek,
İdam sehpasına götürecek bir suç sanki.
Yalnızlık, kalemime sığınan bir mülteci.
Ben kapatmaya çalıştıkça,
Dizelerimde satır satır aralanır.
Ve hüzne bırakır yerini.
Aşka onca sitemden sonra,
Kalemimi hüzne batırıp
Yalnızlığımı yazmaya devam ediyorum.
Çünkü ben tek başıma,
Dillere destan bir yalnızlık hikâyesi,
Filmlere konu olacak bir yalnızlık senaryosuyum
18 Aralık 2013
Yalnızlık çaresi olmayan, belkide çaresinin bulunulmasının istenilmediği bir bahşedişidir Yaradanın, iyi bir anlatım, sadelikten ödün vermeden..
Nicelerine